J-Plasma Renuvion®

Cilt sıkılığında azalma ve ton kaybı yaşlanmanın en erken belirtilerinden biridir. J-Plasma Renuvion® hedeflenen bölgedeki deri dokusuna uygulandığında küçük kesiler ve minimum doku hasarıyla cilde sıkılık kazandırılmasına olanak sağlayan bir teknolojidir.

J-Plasma, geleneksel lazer cilt sıklaştırma yöntemlerinden farklı olarak yüksek ısı kullanmamakta, böylece daha güvenli bir tedavi yöntemi olarak cildin en hassas bölgelerinde bile rahatlıkla uygulanabilmekte ve başarılı sonuçlar ortaya koymaktadır. Yüksek hassasiyete sahip J-Plasma yöntemi, çevre dokulara hasar vermeden nispeten daha az ağrı / acı ve daha az yan etki riski ile uygulanabilmekte ve iyileşme süreci de buna bağlı olarak daha kısa olmaktadır.

J-Plasma Hangi Bölgelerde Uygulanabilir?

J-Plasma Renuvion yüzden baldırlara kadar vücudun tüm bölgelerinde güvenli ve etkili bir şekilde uygulanabilmektedir. Yüz, Karın, Meme, Sırt, Kol, Kalça ve Boyun bölgeleri sıklıkla bu yöntemin tercih edildiği bazı bölgelerdir.

J-Plasma Yönteminin Avantajları

• Çok küçük kesikler, doğrudan sonuçlar.
• Tek bir seansta sonuç imkanı.
• Çevre dokularda minimum travma.
• Minimum cilt hasarı riski.
• Göz kapağı gibi hassas bölgelerde güvenle uygulanabilmesi.
• Daha az ağrı / acı ve daha hızlı iyileşme.

J-Plasma İçin Uygun Adaylar Kimlerdir?

J-Plasma, genel olarak sağlık durumu iyi olan ve sağlıklı bir cilde sahip olan tüm hastalarda rahatlıkla uygulanabilmektedir. Yaşlanma, güneş veya sigara kullanımı gibi sebeplerden ortaya çıkabilen cilt çizgileri, lekeler ve kırışıklıklar ve kaybolmaya başlayan cilt elastisitesi J-Plasma ile etkili bir şekilde giderilebilmektedir. Özellikle büyük kesikler, ağrı / acı ve yavaş iyileşme istemeyen hastalar için J-Plasma çok ideal bir seçenektir. 

J-Plasma her cilt renginde rahatlıkla uygulanabilmektle birlikte genellikle açık renkli ciltlerde daha iyi sonuçlar vermektedir.

J-Plasma Nasıl Uygulanır?

J-Plasma yöntemiyle cilt yüzeyi sıkılaştırması, iyonize plazmanın deri dokusunun üst katmanlarına uygulanmasıyla gerçekleşir. Plazma bölgedeki deri dokusuyla temas ettiğinde üst deri katmanının soyulmasına, böylece alt katmanlara zarar verilmeden cildin sıkılaşmasına olanak sağlar. Sonuç olarak cilt tonu dengelenmiş, deri dokusu toparlanmış, gözenekler ve ince çizgi ve kırışıklıklar azaltılmış olur.

İşlem sırasında ince metal bir kanül deri altına küçük bir kesi içerisinden geçirilir. Bu kanül ileri-geri hareket ettirilerek uygulanan plazma, kolajen üretiminin tetiklenmesini ve sonuç olarak cildin sıkılaşmasını sağlar. Uygulamanın yapıldığı bölge genel olarak sıkılaşır ve daha diri bir görünüm ortaya çıkar.

Uygulamanın kapsamına göre J-Plasma lokal veya genel anestezi altında uygulanabilmektedir. Küçük bir alanı kapsayan tedavilerde lokal anestezi yeterli olmaktadır. J-Plasma tek başına veya liposuction, boyun germe gibi farklı estetik uygulamalarla birlikte eş zamanlı uygulanabilmektedir. Çoğu hasta için tek bir seans yeterli olmaktadır.

Ameliyat Sonrası

J-Plasma uygulamasının etkileri ameliyattan hemen sonra gözle görülebilmektedir. Cildin iyileşmesi ve öncül sonuçların belirginleşmesi bir kaç hafta kadar sürmekte, sıkılaşma süreci ise tetiklenen kolajen üretimiyle birlikte aylarca devam etmektedir.

J-Plasma cilt sıkılaştırma sonrasında iyileşme genellikle 2-3 hafta kadar sürmektedir. Uygulama sonrasında hastalara ilk iki hafta evde dinlenmeleri, direkt güneş ışığından kaçınmaları, kozmetik ürünler kullanmamaları ve ciltlerini temiz tutmaları tavsiye edilir. İyileşme sürecinde ciltte hafif kızarıklık, şişlik, kaşınma ve soyulma gibi etkiler olağandır ve bu etkiler 3 hafta kadar sürebilir.

İyileşme genellikle herhangi bir yan etki ortaya çıkmadan gerçekleşmektedir. Doktorunuz periyodik muayenelerle sonuçları takip edecek ve mümkün olan en iyi sonuçların elde edilmesi için sizi bilgilendirecek ve yönlendirecektir. Elde edilen sonuçlar kalıcıdır. Uygulama sonrasında sıkılaşan cilt doğal yaşlanma sürecine devam eder, bunun dışında işleme bağlı bir gerileme göstermez.