Saç dökülmesinin başta genetik yatkınlık olmak üzere hormon bozukluğu, çevresel etkenler ve travma gibi pek çok sebebi olabilir. Dökülme kalıcıysa ve kişi durumdan rahatsız oluyorsa tedavi olarak farklı saç ekimi yöntemleri uygulanabilmektedir. FUE (Follicular Unit Extraction) yönteminde, saç kökleri yoğun ve sağlıklı bölgelerden tek tek alınıp dökülme olan bölgeye ekilmektedir. Günümüzde, saç ekiminde çoğunlukla bu yöntem kullanılmaktadır. Dikiş gerektirmeyen minor bir cerrahi uygulama olduğu için sıklıkla tercihen FUE yöntemi deneyimli bir ekip tarafından steril ortamda gerçekleştirildiğinde komplikasyonlarla nadiren karşılaşılır ve çok başarılı sonuçlar elde etmek mümkündür.
FUE yöntemiyle ekilen saçlar zamanla ekildikleri bölgeye uyum sağlar. Ekilen greftlerin tam anlamıyla iyileşmesi 1 yıl kadar sürecektir. Saç kökleri kişinin kendisine ait olduğu için yeni saç doğal renk ve karakterde uzar ve dökülme olmayan bölgelerden alındığı için dökülmeye karşı daha dirençli olur.
Bu yöntemde, ekilen saç sayısı kadar ekim yönü ve hatlarının doğallığı da önemlidir. Bu noktalara dikkat edildiğinde gayet doğal sonuçlar elde edilebilmektedir. Bu yüzden FUE saç ekimini, alanında uzman, tecrübeli ve yetenekli bir ekip gerçekleştirmelidir.
FUE yöntemi genel olarak saçları belli bir bölgede kalıcı olarak dökülmüş olup başka bölgelerde yeterli sağlıklı saç kökü bulunan yetişkin bireyler için uygundur. Kafanın üst ve ön bölgelerindeki saçların dökülüp yan ve arka bölgelerde sık kaldığı, erkek tipi dökülme yaşayan bireyler bu yöntemin en sık uygulandığı gruptur. Bu süreç devam ederken saç ekimi uygun görülmez ve PRP, mezoterapi gibi yöntemler düşünülmelidir.
Sakal, bıyık, kaş gibi bölgelerde yaşanan kalıcı dökülmelerde veya köselik gibi durumlarda FUE yöntemi hastanın durumuna ve dökülmeye sebep olan faktörlere bağlı olarak uygulanabilmektedir. Yanma, kesilme gibi travmalar sonucu ortaya çıkan dökülmelerde ise FUE yönteminin uygun olup olmayacağı derideki hasarın boyutuna ve cildin son sağlık durumuna bağlıdır.
Tüm estetik / kozmetik uygulamalarda olduğu gibi FUE saç ekiminde de adayların genel sağlık durumlarının iyi olması gerekmektedir. Saç ekimine karar vermeden önce hazırlık sürecinden iyileşme sürecine ve ekim sonrası bakıma kadar tüm aşamalar hakkında bilgi edinilmesi ve gerçekçi beklentilere sahip olunması çok önemlidir.
Saç ekimi öncesinde doktor, hastanın genel durumuna ve uygulamanın kapsamına bağlı olarak gerekli bilgilendirmeyi yapacaktır. Genel olarak sağlık durumunu iyi tutmak, dengeli beslenmek, sigara ve alkolden uzak durmak önemlidir. Kan dolaşımını iyileştirmek için hem alıcı hem de verici bölgelere belli aralıklarla masaj uygulanabilir. Kullanılan ilaçlar varsa doktora mutlaka bildirilmelidir. Aspirin gibi kan sulandırıcı ilaçların ve bazı besin takviyelerinin operasyon öncesinde kesilmesi gerekecektir. Gerekiyorsa hazırlanma sürecinde kullanılmak üzere farklı bir takım ilaçlar yazılabilir.
Uygulama günü hastaların iyi dinlenmiş, uykularını almış olmaları önemlidir. Saçlar normal bir şekilde yıkanıp kurutulmalı, genel hijyene dikkat edilmelidir. Kahvaltıda ağır besinler önerilmez. Saç ekimi sırasında ve sonrasında rahat edebilmek ve ekim bölgesini koruyabilmek için rahat kıyafetler tercih edilmelidir. Önden iliklenen bol kesim bir gömlek genellikle uygun bir tercihtir.
FUE saç ekimi hastane ortamında, lokal anestezi altında gerçekleştirilir. Saç alınacak bölge, nakledilecek kök sayısı ve ekim hatları önceden belirlenmiş olacaktır. Operasyonda ilk aşama saçların donör bölgeden bir mikrocerrahi aletiyle alınmasıdır. Önce saçlar kesilerek 1 mm olacak kadar kısaltılır ve bölge sterilize edilir. Sonrasında lokal anesteziyle bölge uyuşturulur ve uzman saç köklerini çıkarmaya başlar. Çıkarılan köklere greft adı verilir.
Bu aşamada alınan her greft dikkatle incelenir ve sayılarak ve bir solüsyona yerleştirilir. Hedeflenen greft sayısına ulaşıldığında ekim aşamasına geçilir. Öncelikle ekim yapılacak bölge uyuşturulur ve greftlerin yerleştirileceği kanalların oluşturulmasına başlanır. Bu kanalların açısı, konumu ve sıklığı hedeflenen sonuca bağlı olarak değişiklik gösterecektir. Son aşamada greftler oluşturulan bu kanallara teker teker yerleştirilir.
Ekilecek greft sayısına göre operasyon 5 – 7 saat kadar sürebilmektedir. Hedeflenen sonuca bağlı olarak bazı hastalarda birden fazla seans gerekebilir. Bu durumlarda ikinci seans ilk seanstan en az 1 yıl sonra gerçekleştirilir. Uygun adaylarda santimetrekareye 55 – 60 hatta daha fazla greft ekmek mümkündür.
FUE saç ekimi teknikleri ilerleyen teknolojiyle birlikte sürekli olarak gelişmeye devam etmektedir. Safir tekniği, teknolojinin mevcut FUE yöntemine kazandırdığı bu gelişmelerden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Safir FUE, ismini kanal oluşturma aşamasında kullanılan bıçaklardan almaktadır. Değerli doğal bir taş olan safir, keskinliği ve dayanıklılığı ile bilinmektedir. Bu özellikleri taşıyan medikal safir bıçaklar, hedef bölgede geleneksel çelik bıçaklara kıyasla daha ince ve hatasız kesiler oluşturmasına olanak tanır. Bu sayede uzman, saç ekiminin en önemli aşamalarından biri olan kanal açma sırasında kesilerin konumu ve doğrultusu üzerinde daha yüksek kontrole sahip olur. Sonuç olarak safir bıçaklar, daha sık ve düzenli kesiler oluşturulmasına olanak verir ve bölgedeki doku travması da daha az olur.
Geleneksel FUE sonrasında komplikasyon görülme oranı zaten oldukça düşük olsa da safir FUE tekniği bu riski daha da azaltmaktadır. Çelik bıçaklara kıyasla, safir bıçaklar çok daha keskindir ve keskinliklerini daha uzun süre korur. Bu durum, kanalların oluşturulması sırasında olşuan kaçınılmaz doku travmasını minimuma indirmeye yardımcı olur. Safir bıçaklar aynı zamanda enfeksiyon riskini azaltmaya yardımcı olan antibakteriyel özelliklere sahiptir. Tüm bu artılar sayesinde ekim sırasında ve sonrasında acı/ağrı hissi daha az olur ve iyileşme de daha kısa zamanda gerçekleşir.
Safir FUE, geleneksel FUE yönteminin elde edebileceği doğal sonuçları bir adım öteye taşımaktadır. Safir bıçakların keskinliği ve inceliği daha hatasız, sık ve düzenli mikro kanallar oluşturulmasına olanak tanır. Sonuçta ekilen yeni saçlar açılan kanalların belirlediği açı ve yönlerde uzamaya devam edeceğinden bu aşamada elde edilen başarı sonuçların doğallığını doğrudan etkiler.
Safir bıçaklar kesi noktalarında oluşan doku travmasını minimuma indirerek kanalların birbirine daha yakın açılmasına olanak sağlar. Bu sayede nakledilen foliküller birbirine daha yakın ekilebilir. Sonuç olarak safir yönteminde geleneksel FUE yöntemine kıyasla daha sık ekim yapılması mümkündür.
Safir bıçaklar yine keskin ve ince yapıları sayesinde folikül boyuna daha uygun, daha ince kanallar açılmasına olanak sağlar. Bu, ekilen köklerin ameliyattan sonra hareket etme, açı değiştirme veya yerinden çıkma riskini azaltır. Böylece ekilen her bir folikülün yerinde kalma ve sağlıklı bir şekilde uzama şansı artmış olur.
Ekimden hemen sonra donör bölge hafif olarak bandajlanır ve hasta 1 – 2 saat dinlendikten sonra eve dönebilir. Operasyon sonrasında hafif ağrı ve yanma hissi normaldir. Nadir olmakla birlikte özellikle nakledilen greft sayısı yüksek olduğunda şişme ve morarma ortaya çıkabilir. Alın ve göz çevresini de etkileyebilecek olan bu durum genellikle bir hafta içerisinde tamamen düzelir. Bandaj ekimden bir gün sonra çıkarılır.
En sık görülen yan etki kaşıntı hissidir ve 2 hafta kadar devam edebilir. Bu his normal iyileşme sürecinin bir parçasıdır ve bölge asla kaşınmamalıdır. Köklerin alındığı ve ekildiği noktalarda doğal olarak oluşacak olan kabuklar 1 – 2 hafta içerisinde kendiliğinden kuruyup dökülecektir.
İyileşme sürecinin ilk 10 günü çok önemlidir. Bu süreçte yastıklarla başı yüksek tutacak şekilde sırt üstü yatılması hem bölgenin korunması hem de şişliğin önlenmesi için önemlidir. Saç bu aşamada doğrudan güneş ışığına maruz kalmamalı, sert hava koşullarından ve kirletici etkilerden dikkatle korunmalıdır. Ekim yapılan bölge ilk 3 gün yıkanmamalıdır ama bu bölge kuru tutulmak şartıyla duş alınmasında bir sakınca yoktur.
İlk yıkama genellikle ekimden 3 gün sonra bölgeye losyon uygulanarak, ılık suyla çok nazik bir şekilde yapılmaktadır. Kullanılacak losyon ve şampuan doktor tarafından belirlenecek, yıkama şekli ve sıklığı ayrıntılı bir şekilde hastaya anlatılacaktır.
Ekilen saçlar ilk 1 – 3 ay içerisinde geçici olarak dökülür ve 3. aydan sonra doğal bir şekilde uzamaya başlar. Sonuçlarının oturması 1 yıl kadar sürmektedir. Bu süreçte doktor hastayı belirli aralıklarla kontrol eder ve yönlendirir. Ekim sonrası saçların güçlenmesi ve uzaması bazı ilaç ve vitaminlerle desteklenebileceği gibi, gerekli görüldüğünde prp, mezoterapi gibi ek tedavi yöntemleri de uygulanabilir.
Sonuçta ekilen saçlar hastayla birlikte doğal yaşlanma sürecine devam edecek ve hastanın genel sağlık durumundan etkilenecektir. Bu yüzden hastanın sağlığını koruması saçlarını da koruması anlamına gelmektedir. Normalde olduğu gibi saç ekimi sonrasında da dengeli beslenmek ve düzenli egzersiz yapmak, sigara ve alkol gibi zararlılardan uzak durmak, stresten kaçınmak hastanın saçlarını korumasına yardımcı olacaktır.
Saç ekimi tedavisinin ücreti diğer uygulamalarda da olduğu gibi hastanın durumuna ve uygulama kapsamına göre değişiklik göstermektedir. Nakledilecek toplam greft sayısı saç ekiminin fiyatını belirleyen en önemli faktörlerden biridir. Saç ekimi yaptırmak istiyorsanız öncelikle doktorunuza muayene olup beklentilerinizi açık bir şekilde anlatmanız en doğru yaklaşım olacaktır.
Muayeneden sonra FUE saç ekimi sizin için uygun bir seçenek olarak görülürse doktorunuz fiyat dahil olmak üzere tüm konularda sizi detaylı olarak bilgilendirecektir.
Daha fazla bilgi almak veya muayene randevusu oluşturmak için bizi hemen arayabilir ya da iletişim formlarımızı kullanabilirsiniz.
Merak ettiğiniz tüm estetik / kozmetik cerrahi işlemler hakkında bilgi almak, randevu tarihi belirlemek için bizi arayabilir veya mesaj gönderebilirsiniz.